Algıların değişmesi gıda kaybını azaltır mı?
Türkiye’deki tüketicilerin gıda kaybına yol açan algı ve davranışlarını belirlemek amacıyla Gıda Güvenliği Derneği tarafından yaptırılan Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Araştırma, Türkiye kent nüfusunu temsil eden 26 şehirde 18-65 yaş arası 1.545 kişi ile görüşerek gerçekleştirildi.
Dünyada insan tüketimi için üretilen gıdaların yüzde 30’dan fazlasının üretim, dağıtım ve tüketim aşamalarında kayıp veya atığa dönüştüğünü ve bu durumun yıllık yaklaşık 1.3 trilyon Dolar finansal kayba neden olduğu biliniyor.
Bir Avrupa Birliği vatandaşı yılda 179 kilogram gıdayı çöpe atıyor. Bu şekilde yılda toplam 89 milyon ton gıda çöpü oluşuyor. İstatistiklere göre, çöpe atılan gıdaların beşte biri orijinal paketleri henüz açılmamış ürünler.

Gıda israfının yüzde 42’si hanelerde yapılıyor
İngiltere’de her yıl 7 milyon tonu hanelerce olmak üzere 8.3 milyon ton gıda israf ediliyor. İsraf edilen gıdanın 4.2 milyon tonu yenilebilir gıdalardan oluşuyor. Bu durum, İngiltere’de hanelerde her hafta 6 tabak yemeğin çöpe gittiğini gösteriyor.
*Kaynak: (Abeliotis,vd., 2014:238; Parfitt, vd., 2010:3073) T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Türkiye İsraf Raporu, 2017.
Amerika ve Avrupa’da yapılan birçok araştırma, etiketleme yaklaşımlarının gıda atığına sebep olan ana etkenlerden biri olduğunu ve birçok ülkede gıda ürünlerinin farklı anlamlara gelen çeşitli tarih etiketlerine sahip olduğunu ortaya koyuyor.
“Son Tüketim Tarihi /STT ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT farkı net bilinmediği için tüketicilerin yüzde 72’si tüketilebilir gıdayı çöpe attığını ifade ediyor.”

Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT, ürünlerin üzerindeki tarihin onların bozulduğu değil, kalitesinin düşmeye başlayacağı tarihi tanımlar. Üzerinden yıllar geçmemiş ve herhangi bir bozulma belirtisi bulunmadığı sürece tüketilmesi mümkün olan gıdalarda TETT kullanılır. Örneğin; bakliyatlar, çay, pirinç vb.
Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması’na göre; tüketiciler Son Tüketim Tarihi /STT ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT arasındaki farkı çok net bilmiyor. Tüketicilerin yüzde 86’sı Son Tüketim Tarihinin /STT ne anlama geldiğinin biliyor. Ancak bu oran Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT için yüzde 26’ya düşüyor. Tat, koku ve görünüşüne bakılarak herhangi bir sorun tespit edilmediği takdirde, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geçen gıdaları tüketmek sağlık açısından riskli olmasa da tüketicilerin yüzde 72’si evlerinde Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT geçmiş gıda ürünü gördüklerinde bu gıdaları çöpe attığını ifade ediyor. Son Tüketim Tarihi /STT geçmiş gıdaların ise etiketinde yer alan tarihten sonra tüketilmemesi gerekiyor.
Gıda alışverişi sık ve nispetten plansız yapılıyor
Hanelerin yarısı -yüzde 49’u- haftada 2 veya daha sık gıda alışverişi yapıyor. Ortalama bir hane haftada 2.4 kere gıda alışverişi yapıyor. Alışveriş listesi yapar mısınız sorulduğunda ise tüketicilerin yüzde 59’u önceden alışveriş listesi yapsa da, listesinin dışına çıkmayanların oranı yüzde 37. Tüketicilerin yüzde 41 ise liste yapmadan plansız alışveriş yapıyor.
Tüketiciler en çoksüt ve süt ürünleri paketlerini okuyor
Araştırma, gıda paketlerinin üzerinde en çok incelenen bilginin yüzde 88 ile Son Tüketim Tarihi/ Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi olduğunu fakat tüketicilerin yüzde 62’sinin gıda etiketlerindeki tarih bilgilerini anlaşılır bulmadığını belirledi.
Tarih bilgisinin anlaşılır olmasının önündeki en büyük engel olarak yüzde 55 ile “paketin üzerindeki rakamların okunaklı olmaması veya iç içe geçmesi” öne çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 42’si bilgilerin paket üzerinde kolay bulunamamasını, yüzde 42’si rakamların silik olmasını ve
yüzde 38’i pakette birden fazla tarihin yer almasını kafa karıştırıcı bulduğunu belirtti.
Tüketicilerin paket üzerinde bilgilerini en çok okuduğu gıdalar ise yüzde 83 ile süt ve süt ürünleri, yüzde 64 et ve et ürünleri ve yüzde 55 ile dondurulmuş ürünler.

Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması, Türkiye kent nüfusunu temsil eden 26 şehirde 18-65 yaş arası 1.545 kişi ile görüşerek gerçekleştirildi.
Restoranda yiyemediğiniz yemeği paket yaptırır mısınız?
Tüketiciler en fazla gıda kaybının restoran ve otellerde yaşandığını düşünüyor. Yemekhaneler ve evler ise bunları takip ediyor. Tüketiciler, Türkiye’de restoranlarda pişirilen her 10 tabak yemekten 4,5’inin, evlerde ise her 10 tabak yemekten 3’ünün çöpe gittiğini tahmin ediyor.
Ancak “restoranda yiyemediğiniz yemeği paket yaptırır mısınız” sorulduğunda tüketicilerin sadece yüzde 21’i “her zaman” paket yaptırıyor, restoranın teklif etmesi durumunda ise paket yaptırmayanların yüzde 50’si fikrini değiştireceğini belirtiyor.
10 haneden 4’ünde de yemeğin pişirildikten sonra sadece 1 kez ısıtılacağı algısı hakim. Üst-orta sınıf -C1 SES- hanelerde yemeğin 1 kereden fazla ısıtılmayacağı algısının daha yüksek olması artan yemeklerin atılma olasılığının daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Evlerde en çok taze meyve, sebze, süt ve süt ürünleri atılıyor
Araştırma sonuçları hanelerde en fazla atığa dönüşen gıda ürünlerini de ortaya koydu. Buna göre, evlerde en çok çöpe atılan gıdaların başında yüzde 42 ile taze meyve ve sebze, yüzde 41 ile süt ve süt ürünleri yer alıyor. Tüketiciler gıda ambalajlarından genellikle cam ve toprak kaseleri evde değerlendirirken plastik ambalajları ise çöpe atıyor. Ancak geri dönüştürülebilir atıklar için tüketicilerin sadece yüzde 33’ü geri dönüşüm noktalarını kullanıyor, yüzde 39’u ise mahallelerinde geri dönüşüm noktası olmadığını söylüyor.

Tat, koku ve görünüşüne bakılarak herhangi bir sorun tespit edilmediği takdirde, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geçen gıdaları tüketmek sağlık açısından riskli olmasa da tüketicilerin yüzde 72’si evlerinde Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT geçmiş gıda ürünü gördüklerinde bu gıdaları çöpe attığını ifade ediyor.
Gıdaları daha uzun süre saklamak için 10 haneden 3’nde ise sürekli ve sıklıkla evde konserve yapılıyor. Ekmekte ise gıda kaybının önlenmesi yönünde toplumsal duyarlılık ve farkındalık oluşmuş durumda. Bu sayede hanelerin yüzde 87’si bayatlayan ekmekleri çöpe atmak yerine değerlendirmeye çalışıyor. Bayatlayan ekmeklerini değerlendirmeyi tercih eden tüketicilere bakıldığında, yüzde 64’ünün bu ürünleri köfte içi veya yumurtalı ekmek yapımında kullandığı görünüyor. Bunun dışında, yüzde 32’si bayatlayan ekmekleri ağzı bağlı bir torbaya koyup ihtiyacı olan birinin alması umuduyla sokağa bırakıyor, yüzde 41’i ise hayvanları beslemek için kullanıyor.
Marketlerdeki gıda kaybı nasıl önlenecek?
Araştırmada, marketlerde oluşan gıda kaybını azaltabilecek çözümler üzerinde de duruluyor. Bu doğrultuda, tüketicilere, gıda kaybını önlemeye yönelik, hangi ürünlerin ayrı bir reyonda ve daha uygun fiyata satılabileceği sorulduğunda yüzde 57 ile “şekli bozuk ama tüketilebilir taze meyve ve sebzeler” öne çıkıyor. Bunu yüzde 40 ile “Son Tüketim Tarihi yaklaşmış ürünler” takip ediyor. Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geçmiş ürünleri tüketmenin sağlık açısından zararlı olmadığı bilincindeki tüketicilerin az olması sebebiyle, tüketicilerin sadece yüzde 27’si ayrı bir reyonda Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi /TETT geçmiş ürünlerin satılabileceğini söylüyor.
Kızartma yağlarını lavaboya dökenler azınlıkta… Yaygın davranış tekrar kullanmak… Ancak 10 kişiden yalnızca 1’i atık yağlarını toplayan kurumların bilincinde ve atık yağlarını bu kurumlara veriyor.
Ayrıca, her 5 kişiden 1’i, özelikle hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra, malzemenin artması nedeniyle oluşacak gıda kayıplarının da önüne geçebileceğini düşünerek yemekte kullanılacak tüm malzemelerin temizlenmiş olarak düşük gramajda veya tek öğünlük porsiyonlarda satılmasına sıcak baktığını belirtiyor. Restoranlarda ise tüketicilerin yüzde 52’si büyük porsiyonların gıda israfına neden olduğunu düşünüyor, ancak buna karşılık israfı azaltmak için aynı fiyata porsiyonların küçültülmesine yüzde 62’si razı değil.
Gıda Güvenliği Derneği gıda israfının önüne geçmek tüketicilere 10 İPUCU öneriyor
- Alışverişe çıkmadan önce bir alışveriş listesi yapın.
- Listenize bağlı kalın ve ihtiyacınız kadar alın.
- Raf ömrü kısa olan gıdaları, belirlenen zaman içinde tüketmeyecekseniz almayın.
- Alışveriş yaparken, et, kanatlı ve balık grubunu en son alın.
- Buzluğa koyacağınız eti kullanacağınız büyüklüklerde paketleyip dondurun ve artan gıdaları nasıl donduracağınızı öğrenin.
- Buzdolabınızın sıcaklığını ve buzlanmasını sık sık kontrol edin.
- Buzdolabınızı sürekli düzenleyerek, uzun süredir bekleyen gıdaları tüketmek için öne alın.
- Yumuşamış meyve ve sebzeler bozulmadıkça atmayın, değerlendirin.
- Pişmiş sebzeleri değerlendirin. Onları çorba, püre veya salatalarda kullanın.
- Yemekleri küçük porsiyonlar şeklinde ısıtıp, servisini yapın.