Dalaman Ovası sulama ve taşkın koruma projesi
Muğla ili Dalaman, Ortaca ve kısmen Köyceğiz ilçelerine ait tarım arazilerinin, brüt 11.815 hektar alanın yüksek basınçlı borulu sulama sistemlerinin 4 yılda, Ortaca ilçesinin güneydoğusundan başlayıp Dalaman Çayı’nın denize bağlandığı kesime kadar Dalaman ana yatağının sağ ve sol sahilinde kesintili olarak yer alan 100 yıllık taşkın koruma seddelerinin 3 yılda tamamlanması öngörülmüştür.
Türkiye’nin tarım yapılan en verimli topraklarına sahip Dalaman Ovası, Osmanlı İmparatoru III. Selim’in annesi Mihrişah Hatun’a hediye edilmiş, bugünkü Tepearası, Eskiköy, Dalyan, Ortaca, Akıncı, Güzelyurt ve Dalaman’ın tamamını kapsayan, zamanında 360 bin dekar çiftlik alanıdır. 1905 yılından 1928 yılına kadar II. Abbas Hilmi Paşa mülkiyetinde kalmıştır. Dalaman toprakları, 1928 yılında bir Fransız şirketine kiralanmış; 1938 yılında, Devlet Ziraî İşletmeleri Kurumuna bağlı olarak kurulmuştur. Günümüzde toplam 33.630 dekar arazisi (önceleri daha fazla) ve bunun da 24.369 dekarı sulanan TİGEM arazisi vardır. 1950 yılında Devlet Üretme Çiftliği olan ve tarım yapılan tüm ovada bugüne kadar yüksek basınçlı borulu sulama sisteminin olmaması, sulamanın hala toprak kanallarla yapılıyor olması düşündürücüdür.
Dalaman-Ortaca sulaması projesi işlevi tehlikede
Eğer yapılaşma denetim altına alınamazsa, ova giderek yapılaşmaya açılırsa ve aşağıda belirttiğim bazı nedenlerden dolayı Dalaman-Ortaca sulama projesi ne yazık ki kısa sürede işlevini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Projeye 5 Mayıs 2017 tarihinde başlandığı ve 4 yılda tamamlanacağı öngörüldüğü halde, 2022 yılı Ekim ayı itibariyle aradan 5,5 yıl geçmesine rağmen ne zaman tamamlanacağı belirsizliğini korumaktadır. Dalaman Ovası sulaması için bir değerlendirme yapacak olursak;
1- Dalaman, Ortaca Ovalarının sulama sistemi bundan 40-50 yıl önce gerçekleşmiş olsaydı bir anlamı olurdu. Dalaman Ovası Dalaman ve Tersakan Çayı’nın milyonlarca yılda oluşturduğu verimli alüvyon toprağından oluşur. 1960, 1970’li yıllarda tüm ovada pamuk, mısır, susam, karpuz ve hububat tarımı yapılıyordu. Dalaman Üretme Çiftliğinde bunlara ilaveten narenciye yetiştirilmekteydi. Sulama suyu toprak su kanallarıyla Dalaman Çayı’ndan sağlanıyordu. 1980’li yıllardan başlayarak yavaş yavaş pamuk, mısır ve hububatın yerini narenciye almaya başladı. Günümüzde narenciye ağırlıklı tarım yapılmakta, sulama hala toprak kanallardan sağlanan suyla yapılmakta, pamuk ve mısır tarımındaki gibi yoğun su talebi olmamaktadır.
2- 2003 yılında turizm gelişim planı adı altında Dalaman Devlet Üretme Çiftliği ile Dalaman Ovası’nın büyük bölümü turizm tesisleri yapmak üzere planlandı. Ancak kamuoyunun baskısı ve Mahkeme kararıyla DÜÇ özelleştirilmesi durduruldu, turizm gelişim planı askıya alındı. Zaman zaman bu plan gündemindeki yerini korumaktadır. Eğer Dalaman tarımdan vazgeçip turizmi tercih ederse Dalaman’da haritada yeşil gösterilen sulanacak alan hayli daralacak, sulama projesi kısa sürede işlevini kaybedecektir.
3- Dalaman Ovası’nın kuzeyinde kalan Atakent Mahallesiyle Tersakan Çayı arasındaki Dünya’nın en verimli, pamuk, susam, mısır ve narenciye yetiştirilen birinci sınıf tarım arazileri 1999-2004 yılları arasında Akköprü Barajı malzeme ihtiyacı için DSİ tarafından kamulaştırıldı ve toprağı baraja taşındı. DSİ geride devasa su dolu çukurlar bıraktı.
Kamulaştırılan bu alanlar mali durumları elvermediğinden tekrar hak sahiplerine değil de üçüncü kişilere 2021 yılında ihaleyle satıldı. Satılan bu alanların yapılaşmaya açılacağı belirtilmektedir. Böylece projede sulanacak alanlar içinde gösterilen (haritada yeşil renkli) bu yerlerde sulama tarımı yapılması olanaksız olup, böylece sulama projesinin amaçlarından bir bölümü devre dışı kalmaktadır.
4- Dalaman ve Ortaca nüfuslarında son yıllarda artış yaşanmaktadır. ADNKS göre Ortaca 2021 yılı nüfusu 52.929 kişi olup, bir önceki yıla göre 1.192, son on yılda 10.009 kişi artmış; Dalaman nüfusu 44.386’dir; önceki yıla göre 1.350, son on yılda 9.571 kişi artmış; Köyceğiz nüfusu 38.425’dir; bir önceki yıla göre 444, son on yılda 5.094 kişi artmıştır. Bu hızlı nüfus artışı sonucunda konut ihtiyacı doğmakta ve her iki ilçede yapılaşma artmaktadır. Sulanacak tarım alanları giderek daralmaktadır.
5- Hızlı nüfus artışı ve turizm yatırımları adı altında tarla ve parsel bazında satışlarda artış olmakta ve topraklar el değiştirmekte; tarımsal faaliyetler azalmaktadır.
6- Tarımsal girdi maliyetlerinin artmasına bağlı, üründe yeterince gelir sağlanmayınca bu durum beraberinde tarımdan kopmayı, tarımsal faaliyetlerin azalmasına, toprakların elden çıkarılmasına yol açmakta, ova yapılaşmaya açılmakta sulanacak alan giderek daralmaktadır.
7- Bundan 150 yıl önce elde edilen toprakların mülkiyeti bölüşüme uğramakta, hisselere ayrılmakta, tarımsal faaliyet çok dar alanlara indirgendiğinden tarım yapılamaz duruma gelmekte ve çaresiz topraklar elden çıkarılmaktadır. Haritada görüldüğü üzere Dalaman Ovası’nda sulanacak alanların (yeşil alanlar), Gürköy ve Kapıkargın Mevkii’nde dar alanda kaldığı, DÜÇ alanında daha fazla olduğu görülmektedir.
8- En önemli nedenler arasında tüm Türkiye genelinde olduğu üzere, tarımda çalışanların işgücünde kayıpların olması ve sayısının giderek azalmasıdır. Tarımda çalışanların yaş ortalamaları 40 yaş üzeri, genelde yeterince iş gücü olmayan, üretemeyecek 60 yaşlar ve üzeridir. Genç nesil eğitim, şehirlerin cazibesi, tarımsal gelirin yeterince olmaması, gelecek kaygısı gibi nedenlerle topraktan kopmuştur.
9- Bir diğer konu içme suyu sorunu. Muğla ili kuzeyinde kalan bölümü yer altı suları yönüyle yetersiz olup, özellikle Bodrum’da su sorunu yaşanmaktadır. Belki 1993 yılında hazırlanan Dalaman Çayı’ndan Bodrum’a içme suyu temini projesi yeniden gündeme gelebilir. İklim değişikliği ve su kıtlığı nedeniyle, içme suyu ihtiyacına paralel olarak, tarımsal çeşitlilikte değişikliğe ve sulama suyunda daralmaya gidilebilir.
Bu gerekçeleri daha da saymak mümkündür. Dolayısıyla Dalaman, Ortaca sulama sistemi işlevini kısa sürede kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Dalaman Çayı taşkın koruma seddeleme projesine gelince; Dalaman Çayı üzerinde Gökyar HES, Akköprü Barajı ve HES, Dalaman HES-1, 2, 3, 4, 5 faaliyette olup, Sami Soydan Barajı ve HES ile Narlı Barajı ve HES planlanmaktadır.
Dalaman Çayı üzerinde barajlar yapılmadan önce bazen taşkın olayları yaşanmaktaydı; ancak, çay üzerinde bir dizi barajların yapılması ve son yıllarda yağışlardaki azalmayla taşkın olayları yaşanmamaktadır. İnşa edilecek seddelerle çay yatağının kesiti daralacak, olabilecek ani bir selde seddeler yetersiz kalabilir ve seddeleri aşabilir. Seddeler yapıldığında çayın taşıdığı verimli sedimantler doğrudan Akdeniz’e taşınacaktır. Suyun yanlara süzülmesi doğal halinde olmayacağından, ayrıca çay kenarındaki arazinin su tablası düşecek ve toprak nemi azalacaktır. Çayda sucul canlıların yaşamı zorlaşacaktır. Seddelerin ne zaman tamamlanacağı da bilinmemektedir. Aşağıda sulama projesi özellikleri verilmiştir.
Deprem riski
Dalaman-Ortaca-Köyceğiz Türkiye’de en riskli deprem bölgesinde yer alır. Sulama sisteminde kullanılacak CTP boruların elastikiyet özelliği bulunmamaktadır. Büyüklüğü fazla bir depremde yüksek basınçlı sulama boru sisteminin zarar görmesi ve seddelerin yıkılma riski bulunmaktadır.
Sulama projesi özellikleri
Aşağı Dalaman Projesi Dalaman Ovası Sulamasının su kaynağı Dalaman Çayıdır. Sulama Projesinin ihtiyaç duyduğu su, Akköprü barajının mansabında enerji üretimi amacıyla inşa edilmiş olan HES-3 adlı tesisin membaından akarsuyun sol sahilinden alınacağı belirtilmektedir.
Dalaman Çayı üzerinde yer alan Akköprü Barajı inşaatına 1995 yılında başlanmış, inşaat 2011 yılında tamamlanmış, enerji üretimi, sulama ve taşkın koruma amaçlı yapılmış olup, HES’te 2012 yılında enerji üretimine başlanmıştır.
Baraj Dalaman Çayı üzerinde mansapta yer alan son depolama tesisi olması nedeniyle Dalaman Ovası’nın sulanması için ihtiyaç duyulan su da barajdan sağlanacaktır. Akköprü barajı aksı ile Dalaman Ovası arasındaki vadi boyunca mevcut düşüşten yararlanarak enerji üretmek amacıyla 5 adet HES inşa edilmiştir. 0 ile 30 m kotları arasında yer alan Dalaman Ovası’nın yüksek basınçlı borulu olarak sulanmasına imkan veren su kotuna sahip HES’ler 1, 2 ve 3 numaralı HES’ler olarak belirlenmiştir.
Su alma yapısından itibaren 2,40 m çapında bir iletim boru hattı ile sulama suyu sol sahildeki sulama alanı başlangıcına kadar iletileceği, İletim hattı geçkisi akarsuyun sol sahilini izleyeceği, iletim hattı HES-4 yakında Dalaman çayını bir sifon şeklinde geçerek sol sahildeki sulama alanının başlangıcına ulaşacaktır.

Yaklaşık 16 hektar alandaki ünitelerin inşaatı kapsamında ihtiyaç duyulacak kum-çakıl malzemenin, bölgede belirlenen 1’er adet I-(A) grubu kum-çakıl (geçirimli) malzeme ocağı ve yarı geçirimli malzeme ocağı olmak üzere toplam 2 adet malzeme ocağından temin edilmesi planlandığı, beton santrali işletilmeyeceği, beton ihtiyacı proje alanı içinde bulunan özel sektör beton üretim tesislerinden satın alma yolu ile temin edileceği ve yıkama eleme tesisi kurulacağı belirtilmektedir.
Daha ekonomik olduğu görülen, CTP boru tipinin kullanılması uygun bulunmuştur. CTP boru esnek davranış gösteren, cam elyaf takviyeli termoset reçine ve silika kumdan oluşan kompozit bir malzeme olup, standart CTP boruda alüminyum oksit, alüminyum florür, alüminyum hidroksit, alüminyum potasyum sülfat, amonyak gazı gibi kimyasallar kullanılmaktadır.
Sulama suyu özellikleri bakımından Dalaman Çayı’ndan iki adet su örneği alındığı, orta derecede tuz ve az sodyumlu sular sınıfına girdiği, sulamada güvenle kullanılabileceği, bor iyonuna rastlanmadığı belirtilmektedir.

Dalaman Ovası’ndaki arazilerin doğal boşaltımı Dalaman Çayı ile birlikte ovada sol sahilde Tersakan Çayı ve sağ sahilde Sarısu Çayı ile sağlanmaktadır. Ayrıca belirtilen 3 akarsuya bağlanan yan dereler de drenaj sisteminde görev almaktadır. Ovada DSİ’nin çalışmaları sonucu açılmış bulunan mevcut bir drenaj kanalları şebekesi bulunmakla birlikte bu Proje kapsamında da ihtiyaçlara göre yeni boşaltım ve drenaj kanalları açılması planlanmıştır.

Proje alanında gerçekleştirilen planlama revize arazi sınıflandırma etütleri ve planlama drenaj etütleri sonucunda yüksek taban suyu, tuzluluk ve sodyum gibi derin drenaj ihtiyacı gerektiren sorunlar vardır. Bu etmenlerin bazı alanlarda birinin, bazı alanlarda birkaçının, bazı alanlarda tümünün etkileri sonucunda 10.564,4 hektar alanda yüksek taban suyu sorunu tespit edilmiştir.

Projede kullanılacak B yarı geçirimli malzeme alanı, kişi mülkiyetinde ve çoğunluğu orman arazisinde olup, sulama projesi için 20.000 m3, taşkın projesi için 393.000 m3, C geçirimli malzeme alanı ise yine kişi mülkiyetinde ve ekilir tarım arazisi olup, sulama projesi için 15.000 m3 olmak üzere 413.000 m3 yarı geçirimli, 132.204 m3 geçirimli malzeme kullanılacağı, Yıkama-Eleme tesisinde proje kapsamında ihtiyaç duyulan malzeme dışında malzeme üretilmeyecek ve satışı yapılmayacağı belirtilmektedir.
Proje yatırım bedeli 2015 yılına göre toplam 193.195.651 TL hesaplanmış olup, bu miktarın günümüzde 3 ya da 4 katı olacağı aşikardır.
Taşkın koruma özellikleri
Dalaman ve Ortaca ilçelerine ait toplam 22.863 hektar alanın Dalaman Çayı taşkınlarından korunması planlanmaktadır. Ortaca ilçesinin güneydoğusundan başlayıp Dalaman çayının denize bağlandığı kesime kadar Dalaman ana yatağının sağ ve sol sahilinde kesintili olarak yer alan taşkın koruma seddelerinin 3 yıllık bir inşaat dönemi sonunda tamamlanması öngörülmüştür. Proje bedeli 20.639.056 TL olup, 2014 yılına göre günümüzde bu miktarın 3 ya da 4 kat olacağı aşikardır.
Bugüne kadar mevcut Yerbelen ve Fevziye seddeleri ile Dalaman çayı taşkınlarından kısmen korunabilen Dalaman Ovası’nın, yeni yapılacak toplam 18.663 m uzunluğundaki sedde ve yükseltilecek toplam 7.076 m uzunluğundaki mevcut sedde ile 100 yıl sıklıktaki taşkınlara karşı korunması sağlanacağı, seddeler toprak dolgu, kret genişliği 5 m, sedde yüksekliği 1,76 m ile 5,04 m arasında, Dalaman dahilinde sol sahilde taşkından korunacak alan 8.515 hektar, Ortaca dahilinde sağ sahilde taşkından korunacak alan 14.348 hektar planlandığı belirtilmektedir.

Yerbelen Seddesi: Sağ sahilde yer alan seddenin küçük bir bölümü Muğla- Fethiye karayolunun kuzeyinde kalır. Seddenin asıl bölümü karayolunun güneyinde kalmaktadır. Sedde halen görev yapmakta olup, sedde üzeri ulaşım yolu olarak da kullanılmaktadır.
Fevziye Seddesi: Fevziye köyü ile Dalaman çayı arasında köyün memba ve mansap kesiminde yerleşim yerini taşkınlardan koruma amacıyla inşa edilmiştir.
Dr. Eşref Atabey
Jeoloji Yüksek Mühendisi / Yazar
Kaynaklar
Eşref Atabey. 2013. Muğla ili Tıbbi Jeolojik Unsurları ve Halk Sağlığı. Muğla Belediyesi Kültür yayınları-13. ISBN: 978-9944-5574-9-8. Muğla.
Eşref Atabey. 2020. Deprem ve Tsunami. Asi Kitap.ISBN: 978-605-7760-14-2. 309s.İstanbul.
DSİ Genel Müdürlüğü 21. Bölge (Aydın) Müdürlüğü. 2015. Muğla ili, Dalaman Ovası Sulaması ve Malzeme Ocakları (Yıkama-Eleme Tesisi Dahil) Proje Tanıtım Dosyası
DSİ Genel Müdürlüğü 21. Bölge (Aydın) Müdürlüğü. 2014. Dalaman Taşkın Koruma Projesi. Muğla ili, Dalaman ve Ortaca ilçeleri Nihai Proje Tanıtım Dosyası.