Deprem konutları sıfır emisyonlu bina olarak inşa edilmeli
Nihai enerji tüketiminin yüzde 40’ı ve enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 36’sı binalarda gerçekleşen Avrupa Birliği ülkeleri, binalarda enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma, sıfırlama konusuna büyük önem atfetmektedirler. Bu kapsamda, AB Konseyi’nde Ekim 2022’de, Binalarda Enerji Performansı Direktifi’nde önemli güncellemeler içeren değişiklikler yapılması hususunda mutabakat sağlanmıştır.
Konseyin mutabakat sağlanan önerisine göre; Avrupa Birliği ülkelerinde 2028 yılından itibaren inşa edilecek tüm yeni kamu binaları, 2030 yılından itibaren de diğer tüm binaların sıfır emisyon ilkelerine göre inşa edilmesi gerekecektir. Buna göre tüm yeni binaların, güneş enerjisi kaynaklı enerji üretim potansiyelini en verimli kullanacak şekilde tasarlanması zorunlu olacak, yani yeni binalarda termal ve/veya fotovoltaik güneş enerjisi yatırımı yapmak zorunlu hale gelecektir.
Nihai hedef, 2050 yılına kadar tüm bina stoğunun sıfır emisyon değerine ulaşması olup, bu doğrultuda bir taraftan yeni binalar sıfır emisyonlu olarak inşa edilirken, diğer taraftan da mevcut binaların yenilenmelerinin hızlandırılması, kötü performansa sahip binaların da kademeli olarak kullanımdan kalkması sağlanacaktır. Konseyin verilerine göre; AB ülkelerindeki mevcut binaların yüzde 75’inin enerji verimliliğine sahip olmadıkları göz önüne alınırsa, bu çalışmaların kapsamının ne kadar geniş olacağı daha iyi anlaşılmaktadır.
AB Konseyinin sıfır emisyonlu binalarla ilgili aldığı bu kararlardan sonra, tüm binaların sıfır emisyonlu olmasının, Türkiye’de olmasa da, AB ülkelerinde hayal olmaktan çıkıp, ulaşılması zorunlu hedef haline geldiği açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Hiç şüpheniz olmasın, ben görmeyecek de olsam, çok gecikmiş olarak ve çok daha ağır faturalarla, bir gün Türkiye’de de binaların sıfır emisyonlu olmaları zorunlu hale gelecektir.

Bütün bunları hatırlatmamın sebebine gelince… Kahramanmaraş ve 10 ilimizde meydana gelen büyük depremler sonucu yıkılan ve ağır hasarlı olduğu için yıkılacak bina sayısını ben bilmiyorum ve tam olarak bilen olduğunu da pek tahmin etmiyorum. Bugün bir köşe yazarı; “Deprem illerinde yıkık ve yıkılacak bina sayısı 164.321 olarak açıklandı. Bu binalardaki bağımsız birim-daire-işyeri sayısı ise yaklaşık 800-850 bin civarında…” diye yazmış. Bunların yerine yapılacak binaların depremden en az etkilenecek şekilde inşa edilmesi için, yer seçiminden, planına, kullanılacak malzemesine kadar nelere dikkat edilmesi, uyulması gerektiği hususunda uzmanların önerileri inşallah dikkate alınacaktır.
Benim belirtmek istediğim husus; sürdürülebilir bir yaşam (Küresel ısınmanın- iklim değişikliğinin daha ciddi bir felakete, tehdite dönüşmemesi) için er veya geç bütün binaların sıfır emisyonlu bina olmasının şart olacağı bilindiğine göre, deprem bölgesinde yeni yapılacak binaların yalnız depreme karşı dayanıklı değil, aynı zamanda sıfır emisyonlu binalar olarak inşa edilmesinin faydalarıdır:
- Ülkemizin toplam sera gazı emisyonunun bir miktar azalması, taahhüt edilen hedeflere ulaşmaya katkı sağlanması;
- Enerji ithalatımızın, dışa bağımlılığımızın azaltılmasına katkı sağlanması;
- Türkiye’nin pek iyi olmayan imajının iyileşmesi; EBRD, Dünya Bankası gibi kuruluşlardan daha fazla destek sağlanabilmesi;
- Bu binalarda oturacak olanların elektrik ve ısınma giderlerinin SIFIR olacak olması;
- Ve bence en önemlisi, yüzbinlerce bina sahibinin sıfır emisyonlu binaların bir ütopya olmayıp, gerçekten de elektrik ve ısıtma giderlerinin SIFIRa düşürülebileceğini ve binanın sıfır emisyonlu bina olarak inşa edilmesi için çıkacak, bina maliyetinin yüzde 5-8’i kadarı olan ek maliyetin (hibe değilse, uzun vadeli kredi borcunun) elektrik ve ısıtma giderlerinden sağlanacak tasarruf sayesinde en fazla 4-5 yılda kendini geri ödeyeceğini gözleriyle görmeleri;
- Aklı gözünde olan Türk halkının, bu binaların avantajlarını görüp öğrenmesiyle de, yeni inşaatlarda sıfır emisyonlu bina projelerinin hızla yaygınlaşması.
Not. Bütün bu anlattığım hususların, İstanbul’da acilen dönüştürülmesi gereken 100 bin civarında olduğu söylenen bina için de geçerli olduğunu unutmayın lütfen.
Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu