Doğa uyanırken doğa farkındalığımızı artıracak 5 öneri

İlkbahar, doğadaki tüm canlılar için olduğu gibi insanlar için de uyanışın mevsimidir. Bu dönem, kış mevsiminin üzerimize serdiği ölü toprağını silkinip üzerimizden atmanın tam zamanıdır. 

Türkiye’nin biyolojik ve kültürel çeşitliliğinin tanıtılması ve korunması için yaptığı çalışmalarla doğaseverlerin yakından tanıdığı Biyomühendis ve Doğa Farkındalığı Uzmanı Hüseyin Çağlar İnce, doğa ile aynı frekansa girebilmenin, onun ritmine dahil olmanın insana kendiyle ilgili, sanıldığından çok daha fazla bilgi verdiğini söyleyerek, doğanın iyileştirici gücüne işaret ediyor. İnsanoğlunun bu güçten faydalanabilmesi için doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklardan destek alabileceğini hatırlatan İnce; “Ancak doğanın farkında olursak bu dediğimizi mümkün kılabiliyoruz. Tek yapmamız gereken doğayı gözlemek, yaşamı fark etmek” diyor.

Doğaya çocuk gözüyle bakabilmek

İnce, kişinin doğa gözlemi yapmak adına, bir çocuk ya da bir bebeği rehber alabileceğini belirterek; “Onlarla aynı heyecan ve merakla doğaya bakabilir ve böylece kazandığımız farkındalıkla doğada olabilirsek kışın tüm rehavetinden de aynı hızla kurtulabiliriz” diyor.

Büyük bir coşkuyla başlayan ilkbahar mevsiminde, uçan kuşların, kelebeklerin birbirinden farklı olduğunu görmenin, onların davranışlarını izlemenin insana inanılmaz bir motivasyon sağlayacağına şüphe yok. Hüseyin Çağlar İnce, doğanın uyandığı şu günlerde doğa farkındalığımızı artıracak şu beş öneride bulunuyor:

1. Adım: Büyük bir park veya doğal alana gidelim. Telefon ve fotoğraf makinelerini arabada bırakalım. Sadece doğaya odaklanalım. Hiç ama hiç acele etmeden telaşsızca izleyelim. Ani hareketlerden mümkün olduğunca kaçınalım.

2. Adım: İlk önce topraktaki en küçük canlıyı bulmaya çalışalım. Ve sonra diğer canlıları… Onların o an ne yaptığını anlamaya çalışalım. Yiyecek mi arıyor, dinleniyor mu, çocuklarını mı koruyor, yuvasına materyal mi taşıyor?.. Hangi yaşamsal faaliyeti yaptığını izleyelim. Bu gözlem, bizim için ilk ilham kaynağı olacaktır.

3. Adım: Kuş seslerine odaklanalım. Bunun için sakin rahat gölge bir yere oturup sakince bekleyelim. Biz gelince etrafa saklanan kuşlar, sessizliğimizde beş dakika içinde ortaya çıkacaktır. Onları sesinden ve görüntüsünden ayırarak kaç farklı kuş sesi olduğunu anlamaya çalışalım. Eğer kuşları tanımlayabiliyorsak doğada geçirdiğimiz bu zaman dilimi bizim açımızdan eşsiz olacaktır.

“Kelebeklerin ömrü iki gün değildir”

4. Adım: Güneşli ve çiçekli bir alanda kelebekleri arayalım. Sakin adımlar ve hamlelerle onlara yaklaşarak gözlerinin renklerine kadar incelemeye çalışalım. Kelebeklerin narin, zarif halleri kanatlarındaki renk uyumları harikadır. Düşünebiliyor musunuz, bazı kelebek türleri göç eder ve göç sırasında koskoca Akdeniz’i uçarak geçer… Kimisi ise bir ağaç gövdesine kış uykusuna yatar. Bu arada, kelebeklerin ömrü iki gün değildir.

5. Adım: Ağaçların yaprak sesleri, kokuları ve çiçekleri arasındaki farklara odaklanalım. Mesela, kavak ağacının yaprakları daha fazla sallanır ve insana tarih boyunca huzur veren o muhteşem sesleri çıkarır. Tanıdığınız ağaçlar varsa, örneğin çınar gibi, yapraklarının ilkbaharda ne kadar açık ve canlı bir yeşile sahip olduğunu görebilirsiniz.

Şimdi kırlara çıkmaya hazır sayılırsınız…

Hüseyin Çağlar İnce Hakkında

Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’nden 2006 yılında mezun olan İnce, üniversite yıllarında başlayan seyahat ve doğa aşkıyla bambaşka bir alana yöneldi. Türkiye’nin biyolojik ve kültürel çeşitliliğinin tanıtılması ve korunması için çalıştığı ve hazırladığı projelerle birlikte bugüne kadar Atlas, Yeşil Atlas, Buğday, Tempo ve Magma gibi ulusal yayın yapan birçok dergide yazarlık ve editörlük yaptı. 2008 yılında yürüttüğü “Kayıp Masallar” Projesi ile Kaz Dağları ve bütün Toroslar’ı dolaşarak Yörük masallarını derledi. TRT Belgesel’de Türkiye’nin yaban hayatını konu alan “Henüz Çok Geç Değil” belgesel serisinin yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlenen İnce, öte yandan Antalya’nın endemik canlı türlerini konu alan belgesel ve tanıtım filmlerini arkadaşları ile birlikte hazırladı. Türkiye’de bir ilk olan “Doğadabuan” isimli Doğa Gözlemine Başlama Rehberi kitabını yayınladı. İnce halen, Türkiye’nin biyokültürel değerlerini anlatmak üzerine okullarda farklı yaş gruplarına yönelik doğa eğitimleri vererek, öğrencilerin, beş duyu organlarını kullanarak doğayı hissedip canlıları ve yaşadıkları coğrafyayı tanımalarına rehberlik yapıyor.

Seher Ozen Karadeniz

Son Haberler