Kemaliye’de madencilik neden yapılmamalı?
Kemaliye’nin eski adı Akn olup, “göze, pınar” anlamındadır. Bu isim Türkçede eğin şeklini almıştır. Eğin Göktürkçe “cennet gibi güzel bahçe” demektir. 1922 yılına kadar Eğin ismiyle bilinen ilçe, Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’e bağlılığını bildirmek için gönderdiği telgrafta 500 atlı ile yanında olacağını bildirmesi üzerine Atatürk’ün; “Eğinliler, siz kemale ermiş insanlarsınız. Bu yüzden adımı size veriyorum” demesiyle Kemaliye adını aldı.
Kemaliye, Munzur Dağları batı bölümü sarp kayalıkların önünde, Fırat’ın Karasu Nehri kolu üzerinde, derin vadinin batı yamacında kurulmuş, muhteşem doğa güzelliği olan bir yerdir. Kemaliye’yi özel kılan; jeolojik yapısı, coğrafi konumu, muhteşem doğası, Karasu Nehri’nin Munzur kireçtaşı kütlesini kazıyarak oluşturduğu kanyonu, fauna ve florası, doğa tarihi ve kültürüdür.
Kemaliye (Eğin); Tarihi Kentler Birliği’nin kurucu üyesidir. EKÜL Vakfı’nın “7 Bölge 7 Kent” projesinde yer alan, Tarihi Kentler Birliği’nin kurucu üyesi olan Kemaliye, Turizm Öncelikli Yöre Belediyesi olarak seçilmiştir.
Tarihi İpek Yolu güzergâhında yer alan, geçmişten bugüne birçok medeniyete ev sahipliği yapan, geleneksel mimarisiyle Anadolu’nun kültürel mirasının örneklerini yansıtan Kemaliye, 30 Nisan 2021 UNESCO Dünya Mirası geçici listesine girmiştir. 26 Mart 2022 Türkiye’nin Cittaslow (Sakin Şehirler) ağına dâhil edilen, salyangoz logosunu alan 21. yerleşim yeri, 30 ülkeden 281 kentin bulunduğu ağa dâhil edilmiştir. 21 Mayıs 2020 Karanlık Kanyonu Nitelikli Koruma alanı ilan edilmiştir. Kapı tokmaklarıyla simgeleşmiş tarihi Kemaliye evleri, taş merdivenli sokakları, teraslı meyve bahçeleri ve içindeki taş evleri önemlidir. Yörede bolca yetişen dut ve ceviz gibi ürünler önemli birer ihracat ürünüdür. Kemaliye’de her yıl 1 – 4 Temmuz arasında geleneksel uluslararası kültür ve doğa sporları şenliği düzenlenir. Karanlık Kanyon’da 2008 yılından beri Uluslararası Doğa Sporları kapsamında “Base jumping” atlayışları yapılır. Rafting gibi su sporlarına elverişlidir. Kemaliye’nin değerlerini doğal değerler ve tarihi-kültürel değerler olarak ele alabiliriz.
Kemaliye doğa değerleri
Jeolojik özelliği: Kemaliye ilçe merkezinin olduğu alan 70 milyon yıl önce Geç Kretase’de, Kemaliye’yi çevreleyen kireçtaşı kütleleri olan Munzur Kireçtaşı 225 ile 65 milyon yıl arası Geç Triyas‐Geç Kretase’de bölgeyi kaplayan denizde çökelmiştir.

Gözaydın, Ağıl, Dilli, Harmankaya köyleri ile kuzeyindeki Salihli ve Karakoçlu çevresinde bölgedeki 65 milyon yıl yaşlı eski okyanusun kapanmasının kalıntıları ofiyolitik kayaçlar bulunur. Senozoyik’te (3. jeolojik zaman) 55 ile 5 milyon yıl arası Eosen-Geç Miyosen’de sedimanter ve volkanik kayaçlar Gözaydın köyü civarı, Karakoçlu ve Salihli köyü batısında ve Kabataş köyü güney doğusunda görülmektedir.
Lütesiyen (Eosen) Nummulites resifleri: Sarıçiçek Yaylası’nda 55 milyon yıl yaşlı nummulites fosilli resifal kireçtaşı bankları vardır.
Miyosen fosil yatağı: Sarıçiçek yaylasında 23-15 milyon yıl arası yaşlı fosil yatağı bulunur.
Sarıçiçek Yaylası karstik yapıları: Sarıçiçek yaylası Munzur Kireçtaşında dolin ve düden yapıları gelişmiştir. Bu alanlar zengin fauna ve florasıyla, baharda açan kır çiçekleriyle muhteşemdir. Mesozoyik 2. Jeolojik zaman 225 ile 65 milyon yıl arası Geç Triyas-Geç Kretase yaşlı resifal ve platform tipi karstik kireçtaşları genel yapıyı oluşturur.

Mağaralar: Esertepe Köyü’ndeki Ala Mağara, Karakoçlu’daki Sulu Mağara ve Sırakonak Köyü’ndeki Killik Mağarası önemli karstik ve jeomorfolojik yapılardır.

Su kaynakları ve Mavi Dere: Munzur kireçtaşlarından boşalan su kaynakları Kemaliye’ye hayat verir. Eğin Dağı’ndaki Hotar ve Ortagöl Mevkinin suyunu boşaltan Taşdibi’nden çıkan Kadıgölü, Koçan, Çokmar, Kırkgöz, İnderesi, Küçükdere, Ergü, Kozlupınar, Kekikpınarı bu su kaynaklarının beslenme havzası Sarıçicek Yaylası platosudur.
Kabataş köyündeki Mavi Dere yatağında mavi renkli azurit minerali oluşmakta ve dere mavi görünmektedir.


Karanlık Kanyon: Karasu Nehri’nin 225 ile 65 milyon yıl arası yaşlı Munzur kireçtaşı kütlesini yaklaşık 1.8 milyon yıldan bu yana kazımasıyla/erozyonuyla oluşmuştur. 21 Mayıs 2020 tarihinde ‘nitelikli doğal koruma alanı’ ilan edilmiştir. Karanlık Kanyon yaklaşık 35 km’dir. Kanyon’daki nehir tabanı ile vadi kenarı arasındaki kot farkı ise 1000 m’dir. Dünyadaki ilk beş derin kanyon arasında yer almaktadır.


Anıt ağaçlar: Kemaliye Aşağımutlu Köyü’nde yaşları 602 ile 1002 yıl arası on Sakız Ağacı tescili yapılmıştır.
Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi: Erzincan Üniversitesi Kemaliye Hacı Ali Akın Meslek Yüksekokulu bünyesinde 2009 yılında kurulmuştur. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ve Kemaliye çevresine ait balık, kuş, sürüngen, hayvanlar, fosil, mineral, taş, kristal, kayaç ve her türlü jeolojik malzeme örnekleri bulunur. Ayrıca Tıbbi Jeoloji köşesi yer alır.
Kemaliye kültürel değerleri
Tarihsel süreçte İpek ve Kervan yolları üzerinde bulunan Kemaliye, kent dokusu, mimarisi ve özgün evleri ile öne çıkmaktadır. Doğayı yapılaşmada temel unsur olarak gören bir anlayışla topografyaya oturan Kemaliye yerleşimi, Fırat Nehri’nden itibaren yükselen üç ana sekiden oluşmaktadır.
Kemaliye’de Eski Türk İzleri: Dilli Vadisi, Harmankaya ile Sandık köyleri sınırları içinde kalan bölümde kaya resimleriyle-kaya oyma su yolu I. ve III. Derece arkeolojik SİT alanı o Petroglif ve Damgalar 19.2.2021 tarihinde tescil edilmiştir. Bu alandaki kayalar üzerine işlenmiş, Avarlar’ın (565-835) sancaklarında ve İç Mogalistan’da (1206-1294) geriye ok atan süvari tasviri, dağ keçisi ve teke, antilop, geyik başı tasviri ve damgalar ile güneş ve yıldız tasvirleri vardır.
Taş Yolu: 1870-2002 yılları arası, 132 yılda tamamlanan 7 km uzunluğundaki Taş Yol, 400 ile 500 m yüksekliğe sahip 38 tünelden oluşur ve dünyadaki ‘Tehlikeli Yollar’ kategorisinde yer almaktadır.
Kemaliye Evleri ve Kapı Tokmakları, Kemaliye simgesi Türk Semenderi (Yağmur Böceği), Mani Yolu, Kemaliye Kültür Evi, Apçağa-Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi, Kemaliye Etnografya Müzesi, Ocak Köyü özel Ali Gürer Müzesi, Çit Köyü Enver Gökçe Müzesi, Yeşilyurt köy Müzesi, Karakoçlu Tarım Müzesi diğer kültür varlıklarıdır.
Kemaliye’de madencilik faaliyetleri neden olmamalı?
Kemaliye merkezi, Sırakonak, Kekikpınarı ve Gözaydın köyü arasındaki alan, Sarıçiçek Yaylası dâhil, batıda Gözaydın, Ağıl, Dilli, Harmankaya, Gümüşçeşme ve Çaltı köyleri çevresinin tamamı, kuzeydoğuda Kabataş köyü çevresi, kuzeyde Karakoçlu ve Salihli köyleri çevresine madencilik faaliyetleri için ruhsat verilmiş durumdadır.
Gözaydın ile Gümüşçeşme köylerinde demir madeni çıkarılması devam etmektedir. Madencilik faaliyetleri için izin verilen ruhsat alanlarının boyutları düşünüldüğünde, Kemaliye kuzeydoğu, kuzey, batı ve güneybatıdan adeta kuşatılmış durumdadır. Bu durumda Kemaliye’nin jeolojik, morfolojik özelliği bozulacak, doğa tahrip olacak, tarihi ve kültürel değerleri tamamen ortadan kalkacak; Kemaliye’nin değerleri, özelliği kalmayacaktır.
Çevre faktörü göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün değildir. Madenciliğin çevreye etkileri yadsınamaz. Ancak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ve yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması sağlansa bile, yine de her koşulda her yerde madencilik yapılmamalıdır. Her koşulda madencilik yapılamayacak yerlerin başında Kemaliye gelmektedir.
Başta turizm potansiyeli ve yukarıda saydığım özellikleri dikkate alınarak, doğa varlıkları, koruma kriterleri, kültür varlıkları, madenciliğin havaya, toprağa, suya, canlı ve insan sağlığına etkileri, kamu yararı dikkate alınarak, ekosistemin sürdürülebilirliği, biyolojik çeşitlilik, yaban hayatının devamlılığı, içilebilir su ile güvenli gıdaya ulaşabilmek için Kemaliye madencilik faaliyetlerine tamamen kapatılmalıdır.
Cittaslow kriterlerinin yerine getirilmesinin devamlılığı için doğa tahribatına, çevre kirliliğine, ormansızlaştırma, su kaynakları, toprak ve hava kirliliği oluşturabilecek tesislere, metalik ve endüstriyel madencilik, mermer ve taşocakları faaliyetlerine, kömür santralleri, rüzgâr, güneş ve jeotermal elektrik santrallerine, baraj ve gölet yapımına izin verilmemelidir.
İliç ve Divriği’ndeki madencilik faaliyetleri devam ederken aynı su havzası içindeki Kemaliye’de kirlenecektir. İlçe sınırını madenciliğe kapatmanın anlamı kalmayacaktır; diye doğal olarak bir soru akla gelebilir. Kendine has jeolojik, doğal, tarihi ve kültürel değerleri, Kemaliye’yi madenciliğe tamamen kapatmayı öngörüyor.
Olması gerekenin uluslararası boyutu olan, sınıraşan sular kategorisindeki Fırat su havzasının Kemaliye, Divriği ve İliç üçgeni alt su havzasını madenciliğe tamamen kapatmaktır. Bu olamıyor ise çevreyi, suyu, toprağı ve havayı kirleten madencilik faaliyetine son verilmeli, ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
Turizm ve çevre ilişkisini; doğal arazi yapısı, bitkisel örtü, doğal hayvan toplulukları, göller, akarsular, arkeolojik tarihi özelliği olan yerleşimler ve alanlar ile kültürel dokuyu yansıtan yapılar çekici olma, insanlar tarafından oluşturulan fiziksel çevresini; altyapı, üstyapılar, yapısal ve bitkisel peyzaj düzenlemeleri oluşturmaktadır. Turizmi etkileyen olumsuzlukları; su kirliliği, hava kirliliği, gürültü kirliliği, atık sorunu, ekolojik bozulmalar, çevresel tehlikeler, arkeolojik ve tarihi yerlerin tahrip edilmesi, arazi kullanım sorunları şeklinde özetleyebiliriz.
Madenciliğin bir ömrü vardır ve ömrünü tamamlayınca geride çorak bir alan, adeta bir çöl oluşur. Ancak yukarıda saydığım Kemaliye değerleri sürekli ve kalıcı olup, kuşaklar boyunca yaşam kaynağı olmaya devam edecektir.
Cittaslow / Sakin Şehir nedir?
Sakin Şehir kavramı, küreselleşmenin neden olduğu sıradanlaşmaya karşı duran kentlerin, kendi değerlerine sahip çıkarak yerel kalkınma fikrini destekliyor. Kentlerin kendi yerel yemeklerine, esnafına, gelenek, görenek ve tarihine sahip çıkarak kendi şehirlerini dünyadaki diğer şehirlerden ayırt eden özelliklerin gün yüzüne çıkarılmasının önemine vurgu yapıyor.
Cittaslow’un ortaya çıkış hikayesi ise şöyle; 1986 yılında Roma’nın Piazza di Spagna (İspanyol Meydanı)’nda bir fastfood dükkanı açılmıştır. Mutfağıyla gurur duyan İtalya gibi bir ülkenin kalbinde böyle bir dükkânın açılmasına karşı çıkılmıştır. Dükkân kapandıktan sonra Slow Food sivil toplum örgütü oluşturulmuştur. 1999 yılında bu felsefe kentsel boyuta getirilerek Cittaslow / Sakin Şehir Birliği kurulmuştur.
Sakin Şehir sembolü olan salyangoz logosuna sahip olmak için 7 farklı kategoride 70’e yakın özelliğinden en az yüzde 50’sini karşılamak gerekiyor. Nüfusu 50 binden az, geleneksel yapısını koruyan, fastfood dükkanları yerine yerel yemeklerin sunulduğu lokantaları destekleyen, organik ürün üreten, el sanatlarını koruyan ve diğer kriterleri gerçekleştiren yerleşimler, merkezi İtalya’nın Orvieto kentinde bulunan Uluslararası Cittaslow Birliği’ne başvuruyorlar. Gerekli kriterleri karşılayan, somut planlar sunanlar da salyangoz logosunu almaya hak kazanıyor.

Cittaslow Sakin şehir olma kriterleri;
- Çevre politikaları
- Altyapı politikaları
- Kentsel kalite için teknolojiler ve tesisler
- Yerel üretimi korumak
- Tarım, turizm, esnaf ve sanatkârlara dair politikalar
- Misafirperverlik, farkındalık ve eğitim için planlar
- Slow Food faaliyetlerine ve projelerine destek
- Sosyal uyum başlıkları altında toplanmaktadır.
Cittaslow sakin şehir ilan edilen ilçe sınırları içinde, Cittaslow kriterlerinin yerine getirilmesinin devamlılığı için doğa tahribatına, çevre kirliliğine, orman tahribatına, su kaynakları, toprak ve hava kirliliği oluşturabilecek tesislere, metalik ve endüstriyel madencilik, mermer ve taşocakları faaliyetlerine, kömür santralleri, rüzgâr, güneş ve jeotermal elektrik santrallerine, baraj ve gölet yapımına izin verilmemelidir.
Bu yazının özgün hali, Kemaliye Hasret Gazetesi Ağustos 2022, Yıl-5, 60. sayısında yayımlanmıştır.
Dr. Eşref Atabey
Jeoloji Yüksek Mühendisi / Tıbbi Jeoloji Uzmanı / Yazar
