temizmekan

Türkiye’nin elektrik tüketiminin yüzde 45’ini çatılardaki potansiyel karşılayabilir

Arazi gereksiniminin olmaması ve tüketimle aynı noktada üretim sağlaması nedeniyle enerji politikaları açısından önem taşıyan çatı üstü güneş santralleri, sınırda karbon düzenlemesi nedeniyle ekonomi, kişilere kendi elektriklerini üretme fırsatı sağlamasıyla kalkınma, elektrik tarifelerindeki sübvansiyon nedeniyle maliye politikaları açısından da kritik rol oynuyor. Türkiye’nin çatılarına kurulabilecek güneş santrali potansiyeli, ülkenin toplam güneş kurulu gücünün on katına yakın. Bu potansiyel ile toplam elektrik tüketiminin yüzde 45’ini karşılamak mümkün.

Çatı GES’ler gerek elektrik üretiminin tüketim ile aynı noktada gerçekleşmesi, gerekse elektrik talebinin yoğun olduğu yerleşim yerlerine yakınlıkları nedeniyle elektrik sistemi şebekesinin yönetimini kolaylaştırıyor. Bu nedenle birçok ülkede çatıların elektrik üretiminin önünü açacak adımlar atılıyor. Türkiye’de de 2019 yılında yayınlanan aylık mahsuplaşma düzenlemesi çatı GES’in önünü açmaya yönelik önemli uygulamalardan biri oldu. Yönetmelik değişikliğiyle beraber öztüketim amacıyla kurulan güneş santralleri mesken çatılarında olmaları koşuluyla üretim lisansı alma ya da şirket kurma zorunluluğundan muaf tutuldular. Ayrıca aylık mahsuplaşma hakkı ile tüketim fazlası elektriğin tüketicinin bağlı bulunduğu tarife üzerinden satılarak fazladan gelir elde etme imkanı elde edildi. Ancak öztüketim amaçlı tesisleri çatı ve cephe uygulamalarıyla sınırlandıran bu düzenleme, güneş kurulu gücündeki artış eğiliminde yeni bir ivme yaratmıyor. 

Enerji dönüşümünün ve ekonomik kalkınmanın bir parçası olması için uygun politikalar geliştirilmeli

Temiz enerjiye geçişi veri ve politikayla hızlandırmayı amaçlayan bağımsız bir enerji düşünce kuruluşu Ember’in yeni çalışmasında, Türkiye’nin çatı GES teknik potansiyeli, deprem sonrası afet bölgesi ilan edilen 11 il dışındaki 70 ile ait yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri analiz edilerek hesaplandı ve çatılar panel kurulumuna uygunluklarına göre sınıflandırıldı. Çalışmada, her bir çatının bulunduğu lokasyondaki optimal açılarla üretim potansiyeli ile birlikte, çatı türüne göre uygulanan düzeltme faktörleri de dikkate alındı. Çatı üstü güneş enerjisi potansiyeli en az 120 GW’lık bir kapasiteye işaret ederken, elde edilen yıllık çatı GES elektrik üretimi potansiyeli, 148 TWh ile Türkiye’nin 2022 yılı toplam elektrik tüketiminin yüzde 45’ine denk geliyor. Bu durum, güneş enerjisindeki kapasite hedeflerine ulaşmada çatıların önemli bir rol oynayacağını gösteriyor. Arazi gereksiniminin olmaması, tüketimle aynı noktada üretim sağlanması ve herkesin parçası olabileceği bir elektrik üretim yöntemi olması çatı GES’leri daha da cazip hale getiriyor.

Çatılarda kurulacak olan GES’ler aynı zamanda, konutların elektrik tarifelerinde verilen finansal teşviklerden 3,6 milyar dolar tasarruf sağlayabilecek ve maliye politikaları açısından da kritik rol oynayacaktır. Çatıların enerji dönüşümünün ve ekonomik kalkınmanın aktif bir parçası olması için uygun politikaların geliştirilmesi daha da önem kazanıyor.

Göstergeler, Türkiye’nin potansiyelini kullanmadığına işaret ediyor

Türkiye, Avrupa ülkelerinin çoğundan daha yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip olmasına rağmen, güneşin elektrik üretimindeki payında nispeten daha düşük potansiyel ve yüzölçümüne sahip olan ülkelerden geride kalmış durumda. Ancak çatı üstü güneş santralleri (GES), Türkiye’de hem konutlar hem de kamu kurumları için bir temiz enerji alternatifi olarak öne çıkıyor.

Türkiye çatı üstü güneş potansiyeli verilerine göre;

Dünyada uygulanan enerji dönüşümü politikalarında, önceliğin çatılara verildiğini belirten Ember Bölge Lideri Ufuk Alparslan; “Güneşte iddialı hedefleri olan Türkiye’nin çatıları, mevcut güneş kurulu gücünün on katına yakın bir potansiyel barındırıyor. Mevcut çatılardaki potansiyele ek olarak Türkiye’de her yıl on binlerce yeni bina inşa ediliyor, deprem bölgesinin yeniden inşası nedeniyle bu sayı daha da artacak. Yeni binalara ve kamu binalarına panel yükümlülüklerinin getirilmesi ile belediyelerin uygun apartman binası çatı alanlarını ihale etmesi, hem enerjideki hedeflere ulaşmamızı, hem de kişilerin kendi elektriklerini ucuza üretmesini sağlayabilir” dedi.

Exit mobile version