Ana Sayfa YaşamEnerji/Yakıt İstasyonları Yeşil enerji üretimiyle yeşil yakalı istihdamı artıyor

Yeşil enerji üretimiyle yeşil yakalı istihdamı artıyor

Yazar: Deniz KARATAS

Dünyada şu an en hızlı büyüyen meslek grupları arasında ilk iki sırayı güneş ve rüzgâr enerjisi teknisyenliği alıyor. 2019 yılı sonunda, küresel çapta sayıları 11 milyona ulaşan yeşil yakalı çalışan sayısının, 2030 yılında sadece ABD’de 40 milyona ulaşacağı öngörülüyor.

Küresel insan kaynakları literatürüne on yıl önce giren ‘yeşil yakalı’ tanımı; yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarında üretim, montaj ve bakım süreçlerinde görev alan çalışanları kapsıyor.

American Solar Energy Society’nin verilerine göre, 2030 yılında sadece ABD’de yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerinde 40 milyon kişinin çalışacağı öngörülüyor. Bu anlamda, Türkiye’nin ara işgücünün eğitimine önem vermesi gerekiyor.

İşgücü planlaması ve mesleki eğitimin önemi artıyor

Türkiye’de son on yılda ciddi bir ivme yakalayan yenilenebilir enerji yatırımlarındaki kurulu güç seviyelerinin, potansiyelin çok altında olduğunu belirten Windbaba Stratejik Çözüm Ortağı ve Akredite Kobi Danışmanı Bülent Yüce (Fotoğrafta); “Ülkemizin de yenilenebilir enerji yatırımlarında görev yapacak her seviyedeki işgücünü planlaması ve plana uygun eğitim yatırımlarını vakit kaybetmeden hayata geçirmesi gerekli” diyor.

2020 yılı Haziran ayı itibarıyla 8 bin 300 Megavat olan rüzgar enerjisi kurulu gücünde, Enerji Bakanlığı’nın açıklamalarına göre 48 bin MW potansiyel olduğunu hatırlatan Yüce, sektörün tüm paydaşlarının Türkiye’nin gerçek potansiyelinin 48 bin MW’ın çok üzerinde olduğunu bildiğini vurguluyor.

Bakanlığın verisi referans alındığında dahi potansiyelin sadece altıda birinin kullanıldığını vurgulayan Yüce, şu değerlendirmeyi yapıyor; “Önümüzde daha alacak çok yolumuz, yapacağımız çok yatırım var. Bu yatırımların her aşamasında görev yapacak yeşil yakalı çalışanları şimdiden bu potansiyele cevap verecek şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Ülkemizde sayıları giderek artan rüzgar enerji santrallerinde bakım, montaj, onarım gibi faaliyetleri gerçekleştiren yeşil yakalı çalışanların işsiz kalma ihtimalleri uzun yıllar sıfıra yakın olacak. Pandemi dönemi; rüzgâr, güneş, biyokütle ve jeotermal gibi temiz enerji kaynaklarının önemini tüm dünyaya bir kez daha öğretti. Sera gazı emisyonlarını sınırlandıran, düşük karbon ekonomisine  geçişi hızlandıran, ekosistemleri ve biyoçeşitliliği koruyan her türlü yatırım, gençlerimize yeniş istihdam alanları açacak. Kurumsal şirketlerde CSO’lar (Chef Sustainability Officer- Sürdürülebilirlik Yöneticileri) birkaç sene içinde tepe yönetimlerin en kilit pozisyonları olacak”.

İlgili Diğer Haberler

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku