Ana Sayfa Sağlık Çay içimiyle alınan florür ve diş sağlığı*

Çay içimiyle alınan florür ve diş sağlığı*

Yazar: Eşref ATABEY

Çay bitkisi, doğal olarak flor içerdiği için, çay içimiyle alınan florür diş minesini kuvvetlendirir ve ağızdaki bakterileri kontrol altında tutarak plak oluşumunun azalmasına yardımcı olur. Böylece, diş eti hastalıklarına karşı koruma oluşturur. Ancak, sürekli ve aşırı çay içilmesi, çayın bünyesindeki florürün dişlerde lekelenme ve kahverengi renk değişimine ve sonuçta florozise yol açabiliyor.

Terim gaz halinde olan flor, suda florür olarak ifade edilir. Zehirli bir gaz olan flor (sembolü F’dir) yüksek elektro negatifliğe sahip bir eser elementtir. Organik ve inorganik flor elementi kaya, toprak, su ve bitkilerde bulunur. Bu elementi insanlar, su, bitki ve hayvanları besin olarak tüketerek alırlar.

Flüorit ise bir mineral adıdır. Flüorit, yer kabuğunda magmatik kayalarda ve killerde, eser miktarlarda da kumtaşları ve kireçtaşı kayalarında bulunur.

Flor, diş ve kemik yapısı için yararlı bir elementtir. İnsan vücudunda, toplam flor miktarı 2-3 gramdır. Normal koşullarda beslenme ile günde 1-3 miligram düzeyinde flor alınmaktadır.  Sağlık için içme suyunda florür derişimi litrede 1,5 miligramı aşmamalıdır.

Türkiye’de birçok yer altı suyu ve içme sularında, florür derişimi litrede 1,5 miligramı sınırını aşıyor. Bu florürlü suyu uzun süre tüketenlerde diş ve iskelet florozisi vakaları görülüyor.

Flor, en fazla florlanmış su, balık, et, süt ürünleri, çay, kahve, su ve maden suyu, soya fasulyesinde bulunur.

Meyve sularının ve bazı katı besinlerin tüketimi, florlu diş macunları ve diğer florlu diş bakım ürünlerinin kullanımı da, bireyin günlük flor alımına katkıda bulunur. Diş çürüğüne neden olan ağız bakterilerinin durdurulması, kuvvetli kemikler, bağların ve bağ dokusunun üretiminde işlev görür. Eksikliği halinde ise, diş çürümesi ve kemik erimesi olur.

İçme suyunda florür;

Hiç olmaması (sıfır) durumunda, sınırlı gelişme olur ve doğurganlığı etkiler.

Litrede 0 ile 0,5 miligram arası florür olursa, diş çürümesine yol açar.

Litrede 0,5 ile 1,5 miligram arası florür olursa, diş sağlığını artırır. Diş çürümesini önler.

Litrede 1,5 ile 4 miligram arası florür olursa, diş florozisine, hareli dişlere neden olur.

Litrede 4 ile 10 miligram arası florür olursa, diş ve iskelet florozisine yol açar.

Litrede 10 miligramdan fazla florür olduğunda, sakat bırakan florozis gelişir, hatta ölüme neden olabilir.

Florun özelliğini ve sağlığa etkisini açıkladıktan sonra şimdi de en fazla tüketilen bir içecek olan çay içimiyle alınan florür miktarından bahsedelim.

Çay içimiyle alınan florür

Çay bitkisinin yaprağı flor açısından zengindir. Çay bitkisi, flor için önemli kaynak sayılabilir. Bir fincan çay içimiyle 0,10 ile 0,12 miligram arası florür alınır. Çay türüne göre flor derişimleri en fazla kilogramda 1,6 ile 1,9 miligram arasında değişmektedir.

Yapılan araştırmada, iki grup halinde çay örnekleri üzerinde analizler yapılmıştır. Birinci grupta üreticinin önerdiği şekilde standart olarak hazırlanan sekiz ticari markanın on iki içilmeye hazır siyah çay örneği, ikinci grupta ise farklı çay bahçelerinde tüketilen gelişigüzel hazırlanmış, yedi ticari markanın on dört içime hazır siyah çay örneğini flor tayini için seçmişlerdir. Tüketilen siyah çay örnekleri değerlendirildiğinde, on iki standart çay örneğinin ortalama flor düzeyi kilogramda 0.883 miligram, on dört gelişigüzel çay örneğinin ortalama flor düzeyi ise kilogramda 1.507 miligram saptanmıştır. Tüm siyah çay örneklerinin ortalama flor düzeyi kilogramda 1.219 miligram arasında bulunmuştur (Yeşil ve diğerleri, 2005).

Çay bitkileri tarafından alınan flor, özellikle yapraklarda büyük ölçüde ve kolayca taşınmaktadır. Toprağa alüminyum eklendiğinde florun yapraklarda alımını ve yer değiştirmesini arttırmaktadır. Çay alım çözeltisine 22 saatlik bir alım süresince sırasıyla 18,5 mikromol veya 74,1 mikromol alüminyum dahil edildiğinde, yapraklardaki flor derişimleri yüzde 19,1- yüzde 37,7 arası; benzer şekilde, toprağa alüminyum uygulaması (kilogramda 100 miligram), olgun yapraklarda ve yeni sürgünlerde (üç yapraklı bir tomurcuk) önemli ölçüde daha yüksek flor derişimlerine yol açmaktadır. Yeni sürgünlerde alüminyum ve flor ilavesinden sonra daha yüksek alüminyum derişimleri olmaktadır (Ruan ve diğerleri, 2003).

Hindistan, Japonya, Çin, Sri Lanka’da üretilen ve çeşitli paketler halinde, çubuk şekilli, taneli, kutulanmış ve şişelenmiş meşrubat siyah çaylar ile İngiltere’de üretilen şeker ve süt ilave edilmiş toplam 20 örnek incelenmiştir. İnceleme sonucunda; 5 adet çubuk şekilli siyah çayda kilogramda 96,9-148 miligram, 8 adet taneli siyah çayda kilogramda 139-223 miligram, kutulanmış ve şişelenmiş meşrubat 3 adet siyah çayda litrede 0,70-0,96 miligram florür saptanmıştır. Şeker ve süt ilavesinin iyonik florid düzeyini etkilemediği görülmüştür (Ruan ve diğerleri, 2003).

Bu sonuçlara göre siyah çay tüketenlerin, suya flor katılması, florlu diş macunları gibi olası diğer flor kaynaklarından da flor alımı düşünüldüğünde, sınırın üstünde flor alımı olacağı ve kronik flor zehirlenmeleri riskiyle karşı karşıya olabilecekleri sonucu çıkmaktadır.

Türkiye ve Seylan siyah ve yeşil çaylarının 10 dakika demlendikten sonraki florür miktarları ve bu miktarların günlük flor ihtiyacını karşılama oranları araştırılmıştır. Demleme sonrası çayların florür miktarları litrede 1,010 ile 2,89 miligram arasında değişmiştir. Siyah ve yeşil Türkiye çaylarının florür miktarlarının Seylan çaylarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir (Atasoy ve diğerleri, 2016).

blank

Çay, doğal olarak flor içerdiği için, diş minesini kuvvetlendirir ve ağızdaki bakterileri kontrol altında tutarak plak oluşumunun azalmasına yardımcı olur. Böylece diş eti hastalıklarına karşı koruma oluşturur.

Ancak, sürekli ve aşırı çay tüketilmesi, çayın bünyesindeki florun dişlerde lekelenme ve kahverengi renk değişimine ve sonuçta florozise yol açabilir.

Yetişkin ve çocuk bir birey, günde 1000 mililitre siyah çaydan 10 bardak tükettiğinde günlük florür ihtiyacının yüzde 30,2 ile 50 arası, 5 fincan çay tükettiğinde günlük florür ihtiyacının  yüzde 48,3-80’ini karşılayacaktır. İnsanlar gıda, su, hava ve diş macunları gibi farklı kaynaklardan florür alırlar. Bu nedenle, özellikle sularında fazla miktarda florür bulunan bölgelerde, çocuklar gelişme dönemlerinde florizis riski ile karşı karşıyadır.

Ayrıca çay içimiyle alınan florür, diğer kaynaklardan alınan flor miktarıyla birlikte guatr nedeni olabilmektedir.

Kaynaklar

  • Eşref Atabey. 2010. Türkiye’de İçme Suyunda Flor ve Etkileri. MTA Yerbilimleri ve Kültür Serisi: 9, 100s. ISBN: 978-605-4075-80-5.
  • Eşref Atabey. 2018. Suyun Hikayesi. 615s. ISBN: 978-605-9331-87-6 Asi Kitap. İstanbul.
  • Ayşe Dilek Atasoy, M. İrfan Yeşilnacar, Ahmet Ferit Atasoy. 2016. Evaluation of Fluoride Concentration and Daily Intake by Human from Tea Infusions. Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi, 20,1, 1-6.
  • Dissanayake, C. B. 1991. The fluoride problem in the groundwater of Sri Lanka-Environmental Management and Health. Int. J. Environ. Stud. 38, 137-156.
  • Edmunds, W. M. ve Smedley, P. 2004. Fluoride in natural waters, In: Essential of Medical Geology (Eds. O. Selinus, B. Alloway, J. A. Centone, R. B. Finkelman, R. Fuge, U. Lindh ve P. Smedley), Chapter, 12, 301-329.
  • Ruan, J. Y., Lifeng Ma, Shi Yuanzhi ve Wenyan Han. 2003.Uptake of fluoride by tea plant (Camellia sinensis L) and the impact of aluminium Journal of the Science of Food and Agriculture 83,13,1342 – 1348 linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii

*Bu bir derleme yazıdır.

Dr. Eşref Atabey

Jeoloji Yüksek Mühendisi / Tıbbi Jeoloji Uzmanı

İlgili Diğer Haberler

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku