Enerji maliyetinde tasarruf dönemi
Yaşam alanlarımızdaki en büyük fatura kalemi; enerji faturaları…
Doğalgaz ve elektrik için harcadığımız para internet, telefon ve su için harcadığımız faturaların toplamından bile daha fazla.
Enerji yönetimi, bina otomasyon sistemlerinin önemli bir parçası olduğu kadar, akıllı ev teknolojisinin de en önemli parçası. Akıllı ev teknolojisinde elektrik ve doğalgazın verimli bir şekilde tüketilmesi, konfordan ödün verilmeden tasarruf sağlanması her geçen gün daha da büyük bir önem kazanıyor. Özellikle son yıllarda akıllı evler ve binalar, bir başka deyişle ev ve bina otomasyonu uygulanmış yapılar, küresel ısınma, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi kavramların önem kazanmasıyla birlikte hayatımıza daha fazla girmeye başladılar. Temel olarak ev ya da bina içinde birbiri ile haberleşebilen ve etkileşen akıllı cihazların yerleştirilmesi bu sistemlerde en belirleyici özellik haline geldi.
Nesnelerin interneti /IoT, akıllı bina teknolojisinin bir parçası
Doğalgaz ve elektrik faturalarında tasarruf sağlayan, yüzde yüz yerli akıllı oda termostatı Cosa, enerji tüketimini kontrol altında tutuyor ve kullanıcıların ihtiyacına göre en verimli olacak şekilde yönetiyor. Cosa akıllı oda termostatı, mekan sıcaklığını akıllı cep telefonları üzerinden kontrol altında tutarak doğalgaz faturalarında ortalama yüzde 31, klimaların elektrik tüketiminde ise yüzde 40’a kadar tasarruf sağlıyor.
“Günümüzde yeni nesil teknolojiler ile enerji maliyetini yüzde 50’den fazla azaltmak, yakın gelecekte de sıfıra düşürmek mümkün” diyen Cosa Kurucu Ortağı Dr. Emre Erkin sözlerini şöyle sürdürüyor; “Çoğu kullanıcı ısıtma ve soğutma için ülkemizde doğalgaz ve elektrik kullanıyor. Yirmi milyon hanenin yarısından fazlasında kullanılan kombilerin yaklaşık yüzde 5’inde oda termostatı kullanılıyor. Yani kullanıcıların yüzde 95 gibi büyük bir çoğunluğu, kombilerin üzerinden petek suyu sıcaklığını ayarlayarak kombilerini kullanıyor. Üstelik evde yokken ya da gerekmediği zamanlar kombiler boşu boşuna çalışabiliyor. Öte yandan daha çok güney bölgelerimizde ısıtma ve soğutma klimalar ile sağlanabiliyor. Klimalarımızı da hızlı soğutsun diye minimum sıcaklığa ya da hızlı ısıtsın diye maksimum sıcaklığa ayarlıyoruz. Halbuki çoğu klima belirli bir sıcaklıkta hava üfler; ayarladığımız sıcaklık evimizin olmasını istediğimiz sıcaklıktır ve bu yüzden klimalar evleri gereğinden fazla ısıtır ya da soğutur. Dolayısıyla, gereksiz elektrik tüketmiş oluruz. Evde yokken açık bırakılan klimaların tükettiği gereksiz elektrik enerjisi de cabası.”
Ekonomik bir yaşam ve tasarruf sağlıyor
Emre Erkin, kullanım odaklı tüm bu yanlış hareketlerin giderildiği ve bina yalıtımı, kullanılan kombilerin yoğuşmalı, klimaların da yüksek verimli ve invertörlü olanların tercihi ile, toplam enerji tüketimimizin yüzde 50’den fazla azaltabilmemiz ve bunu yaparken daha konforlu bir yaşam sürmemizin mümkün olduğunu ifade ediyor.
Yakın gelecekte güneş enerjisi ve yenilenebilir enerjinin bireysel kullanımının artması ile ısınma ve soğutma için ihtiyacımız olan enerjiyi kendi evlerimizde üretebileceğimizi vurgulayan Erkin, akıllı kontrol sistemleri ile birlikte, enerji maliyetlerini sıfıra indirmemizin mümkün olacağının altını çiziyor.